Akdeniz ve Ege’nin başat ağacı zeytin antik çağlardan beri insanlık için en önemli erdem ve
değerlerin sembolü olmuş. Bütün din kitaplarında zeytin ağacının bereket, bolluk, şifa ve olgunluğun
hatta barışın sembolü olduğu belirtilmiş. İlyada Destanı’nda Homeros bir zeytin ağacının altına oturur.
Zeytin ağacı ona der ki; “Ben hem herkese aidim, hem hiç kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce de
buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım.”
Birçok araştırmaya göre Akdeniz uygarlığı zeytinle başlamış olmasına karşın yakın tarihimizde
Anadolu sofralarından kullanımını azaltmak, ithal yağları kullanmak için yüzyıllık, binyıllık ağaçların
sökülme anlaşması yapılmış, ağır kokulu yağ diye tanımlayıp “Zeytinyağlı yiyemem aman” gibi
türkülerle bu güzelim yağ dışlanmaya çalışılmış. Son yıllarda ne kadar sağlıklı ve şifalı olduğu
öğrenilince etli sebzeli her tür yemeklere, çorbalara bile kullanılmaya başlandı, şimdi ise artan
fiyatlarla zor bulunur oldu.
Zeytin sadece yemeklerde değil dalından yaprağına kadar insan, hayvan ve doğaya faydaları öyle
çok olan bir ağaçtır ki saymakla bitmez. Budanan kalın dalları köylünün kaliteli kışlık yakacağı, ince
dalları bahçe kenarlarına çit olur, yaprağı çekirdeği hayvan yemi ve gübre olur.
Herkese ait olan zeytinin yıllar öncesinde olduğu gibi yine başı dertte. Zeytinlikleri koruma
yasasının değiştirilip madencilere açılması zeytinin ölüm fermanıdır. Bütün kalbimle diliyorum, bu
yeni madencilik yönetmeliği geri çekilir, doğanın kutsal ağacı, ölmez ağacı zeytin hak ettiği korumayı
kazanır, o kazanırsa doğa kazanır insanlık kazanır. Sevgilerimle.
Kur’an ve tüm din kitaplarında bolluğun, bereketin, refahın ve zaferin ifadesi kutsal ağaç olarak
tanınmıştır.
Zeytin Payı kitabıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.
Kökleri, mitolojik öykülere, kutsal kitaplara
uzanan zeytin ağacını adını verdiğim öykü kitabımla selamlıyorum.
perihanozgul@hotmail.com / www.kitantik.com / Ekinsanat Gsm. 0535 240 14 79