Beğenilenler

Türkiye Spor Turiziminde Masa Tenisinin Yeri

Ülkemizde mevsimlerle ve coğrafya ile ilgili olarak sahip olunan zenginlikler kadar tarih, kültür ve sosyal yapıyla ilgili zenginlikler de göze çarpmaktadır. Bu durum toplum içerisinde cereyan eden birçok faaliyete olumlu etki gösterdiği gibi mutlaka ki spor turizmi faaliyetlerine de katkıda bulunmaktadır. Spor turizmi, her ne kadar ülkemizde diğer turizm çeşitleri arasında henüz yerini yeni almaya başlamış olsa da ülkemizin sahip olduğu avantajlar açısından kalıcı olacağını söylemek mümkündür. Spor turizmi açısından ülkemizin mevcut durumunu incelemenin ve branşlar dağılımında bu tespiti yapmanın faydalı olacağı düşünülmektedir.
Dünyada önde gelen turizm ve spor örgütleri, dünya turizm gelirinin %32’sinin spor turizminden kaynaklandığı görüşünde uzlaşmaktadırlar. Türkiye’nin ise bu pastadan aldığı pay %1.5 civarındadır (TÜRSAB, 2016).Son yıllarda turizmle ilişkisi gittikçe artan sportif faaliyetler, Türkiye’nin turizmini geliştirme potansiyeli olan alanlardan biri olarak ortaya çıkmaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 2001 yılında gerçekleştirdiği Yabancı Ziyaretçiler Anketi’ne göre “Sportif aktiviteler/ilişkiler‟ amacı ile gelen yabancı turist sayısı yaklaşık 156.500 kişi olarak tespit edilmiştir ve bu rakam o yıl, Türkiye’ye gelen toplam yabancıların % 0.96’sını oluşturmaktadır (TÜRSAB, 2002).Ancak 2014 yılında yapılan yeni istatistiğin verilerine göre bu rakamın 552.568’e çıktığı ve Türkiye’ye gelen toplam yabancıların % 1.4’ünü ifade ettiği tespit edilmiştir (TÜRSAB, 2016). Aradan geçen 14 yılda belirli düzeyde bir artış görünmektedir.
Bu durum, ülkemize gelen turistlerin eskisi gibi sadece deniz, kum, güneş ya da tarihi ve kültürel turizm amacıyla değil, artan bir ivmeyle spor turizmi amacıyla da geldiklerini kanıtlamaktadır. Türkiye, dünyada küresel veya bölgesel spor etkinlikleri endeksinde 14’üncü sırada yer almaktadır. 2007 yılından bu yana yapılan ve 2018 yılına kadar yapılması planlanan etkinliklerin baz alındığı endeksin hesaplanmasında, etkinliklerin ekonomik ve medyatik etkilerinin yanı sıra spor endüstrisinin

uzmanlarının söz konusu ülkelerle ilgili görüşleri de dikkate alınmaktadır. Her sene programa eklenen spor etkinliklerine göre düzenli olarak yenilenen endekste Rusya değişmez bir şekilde ilk sırada yer alırken, Türkiye de son iki senedir yerini muhafaza etmektedir. Buna ek olarak Türkiye, etkinlik sayısı bakımından 18’inci sırada yer almaktadır. Ancak bu etkinliklerin yarattığı etkiler dikkate alındığında endekste 4 sıra birden atlayarak 14’üncülüğe yerleşmektedir (TÜRSAB, 2016).
İzmir Ticaret Odasının 2009 Temmuz Ar&Ge bülteninde Spor Turizmi Uluslararası Konseyi’nin araştırmasına dayanarak sportif faaliyetlerin 182 milyar dolarlık bir endüstri haline geldiği belirtilmektedir. Aynı kaynakta belirtilen araştırmaya göre spor etkinlikleri yılda 47 milyon geceleme yapılmasına neden olmakta ve konaklayan spor turistinin otel giriş ücreti ve diğer ihtiyaçları için günlük ortalama 180 dolar harcadığı ileri sürülmektedir (Mengütay, 2009).
Uluslararası spor organizasyonlarının sayısı ve bu organizasyonlara katılan sporcu sayısı her geçen gün artarken, diğer yandan da profesyonel sporcuların antrenman ve eğitim gibi faaliyetleri için yaptıkları seyahatler de büyük bir hızla gelişen, olağanüstü fırsatlarla dolu bir pazarı turizm ve seyahat hizmeti sağlayanların önüne getirmektedir. Özellikle Antalya civarında, bu pazardaki gelişmelerin Türkiye’ye yansımaları dikkatten kaçmayacak boyutlara ulaşmıştır. Avrupa’nın birçok büyük futbol takımının Antalya’yı antrenman kampı olarak tercih etmeye başladığı bunun yanı sıra yine Antalya’da gün geçtikçe büyüyen bir Golf Turizmi olduğu da gözlerden kaçmamaktadır. Türkiye, büyük bir profesyonel sporcu kitlesini nüfusu içinde barındıran Avrupa ülkelerine yakınlığı ve uygun konaklama imkânlarının varlığı ile bu turizm türünün en önemli iki bileşenine sahip bir ülke olarak ortaya çıkmaktadır. Geriye bu takımların çalışmalarını rahatlıkla ve dünya standartlarına uygun bir şekilde yapabilecekleri spor tesislerinin bu olanaklara eklenmesi ve bu alanda gerekli özel tanıtım çalışmasının yapılması kalmaktadır.
Dünyanın birçok farklı yerinde farklı isimlerle bilinen masa tenisi, 1890’ lı yılların İngiltere’sinde, centilmenler için kort tenisine alternatif bir akşam yemeği sonrası sporu olarak ortaya çıkıp yaygınlaşmasından bugüne, çok büyük yollar kat etmiştir. Günümüzde ise ileri teknoloji ürünü raketlerle, büyük paralar karşılığı oynanan ve oyuncuların topu saatte 160 km. hızla rakip sahaya gönderdikleri bir oyun haline gelmiştir. Masa tenisi artık dünyanın en popüler sporlarından biridir; bu oyunu profesyonelce oynayan 40 milyon sporcunun yanı sıra milyonlarca insan da amatör olarak oynamaktadır (Balcı, 2003:160).
Masa tenisi dünyadaki en büyük katılım gösterilen spor dallarından biridir. Uluslararası masa tenisi federasyonu (ITTF) 204 üye ülkeye sahiptir. ITTF her yıl dünya şampiyonası, dünya kupası ve uluslararası açık turnuvalar olmak üzere birçok faaliyet düzenlemektedir. Bunun yanı sıra gerek sporcular, gerek antrenörler, gerekse de hakemler için her yıl yüzün üzerinde gelişim kursları, kamplar düzenlenmektedir (McAfee,2009:10).
Amerika Birleşik Devletleri’nde 17 milyonun üzerinde kişinin masa tenisi oynadığı bilinmektedir, 50 bin üzerinde organize edilen turnuvalarda bu 17 milyon kişinin 7 bini yarışmacı olarak boy göstermektedir.

Bu durum Çin’de 20 milyon üzerinde profesyonel oyuncu, Almanya’da ise 1 milyon profesyonel oyuncu olarak karşımıza çıkmaktadır (McAfee,2009:10). Ülkemizde ise 107.447 lisanslı sporcu, her yıl yaklaşık 110’un üzerinde Türkiye Masa Tenisi Federasyonu (TMTF) tarafından düzenlenen turnuvalara katılmaktadırlar (http://www.tmtf.gov.tr/).
Elbetteki bu kadar aksiyonun olduğu bir spor dalı içerisinde sporcuların, antrenörlerin, hakemlerin ve izleyicilerin seyahat etmediğini düşünmek mümkün değildir. Dünyanın hemen hemen her yerinden düzenlenen bu turnuvalara ve kamplara birçok insan katılmaktadır. Olimpik bir spor dalı olan masa tenisi, diğer popüler spor dalları gibi izleyici kitlesine sahip olmasa da aktif katılımcıları ile spor turizmi içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.
24 Nisan – 3 Mayıs 2015 tarihleri arasından Çin’in Suzhou şehrinde gerçekleşen dünya masa tenisi şampiyonası için Çin medyasında çıkan haberlere göz atılacak olursa, bu şampiyonanın Çin ekonomisine önemli bir etkisinin olduğu aktarılmıştır. Çıkan haberlerde 114.300 kişinin bu şampiyonayı izlediği ve bu izleyenlerin %71.3 oranının erkek olduğu, %60’ının ise 35 yaşının üstünde olduğunun altı çizilmiştir. Xinhua Ekonomik Bilgi Departmanı Haber Ajansı’nın bilgilerine göre bu şampiyona 99.57 Milyon Yen(16.1 Milyon $) doğrudan girdi sağlamış durumdadır. Ayrıca izleyicilerin 40 Milyon Yen (370 Bin $) yiyecek ve içeceğe, 48.66 Milyon Yen (447 Bin $) konaklamaya, 1.1 Milyon Yen (11 Bin $) ise ulaşıma harcadıkları analiz edilmiştir (http://www.china.org.cn/).
Öte yandan İngiltere’de çıkan bir habere göre de, masa tenisinin sosyal bir spor olarak fenomen olma yolunda ilerlediği, futboldan sonra en yüksek katılımlı spor dalı olduğu söylenmektedir. Yapılan haberde, İngiltere’de 2 Milyon insanın eğlence amaçlı masa tenisi oynadığı ve bunların 96 bininin 16 yaşın üzerinde olduğu, haftada enaz bir kere 30 dakika da olsa masa tenisi oynadıkları belirtilmiştir. Ayrıca bu sayının her geçen yıl 4 bin artarak büyüdüğünün de altı çizilmiştir. Aynı haberde, masa tenisi konsepti kullanılarak masa tenisi oyuncularına yönelik açılmış olan bir bar&restaurant tesisinin, açıldığı tarih olan 2012 yılından bu yana bir milyon müşteri ile sırf bu tesis için gelen masa tenisi turistini ağırladığı ve 7 Milyon £ (11 Milyon $) kar sağladığı da belirtilmiştir (http://www.telegraph.co.uk/).
Görünen o ki masa tenisi, dünya genelinde gerek izleyici gerekse oynayıcı olarak ciddi kitlelere hitab etmektedir. Pongathon Üniversitesi tarafından da desteklenen masa tenisi odaklı bir sosyalleşme projesi ve programının kurucusu Adrian Leigh’e göre “masa tenisi oynamaktan zevk almak için diğer sporlarda olduğu gibi bu sporun uzmanı olmanıza gerek yoktur, oldukça kolaydır”(http://www.telegraph.co.uk/). Dolayısıyla masa tenisi branşının dünyanın en fazla katılım gösterilen spor dallarından biri olmasının ardındaki sebep bu şekliyle de açıklanabilir.
Öte yandan İspanya’nın yaz turizmi ile meşhur olan Alicante şehrinde 18.’si yapılan 2016 Veteran Dünya Şampiyonası organizasyonuna 40 yaşından 90 yaş ve üzeri kategorisine kadar ayrıştırılmış 9 farklı yaş kategorisinde 4.600 kadın ve erkek sporcunun katılacağı öngörülerek büyük hazırlıklar yapılmıştır. Toplamda 230 adet masa tenisi masası kurularak yapılmış olan bu organizasyonun
dünyanın en fazla aktif katılımlı spor organizasyonlarından biri olduğu konuşulmaktadır (http://www.wvc2016.com/).
Ülkemizde de masa tenisi branşının bu popüler yansımalarına rastlamak mümkündür. 2009 yılında Avrupa’nın en iyi oyuncularından Werner Schlager ile Asya’nın en iyi oyuncularından Ko Lai Chak’ın İstanbul Boğazı, Boğaziçi Köprüsü üzerinde iki kıta arasındaki dostluğu pekiştirmek amacıyla yapmış oldukları maç dünyada büyük yankı uyandırmıştır (http://www.hurriyetdailynews.com/).
TMTF’nin faaliyet programında yer alan ve ülkemizde düzenlenen uluslararası açık turnuva sayısı 2015 yılı itibari ile üç adet olarak göze çarpmaktadır. Tamamlanan bu turnuvaların istatistikleri göz önüne alındığında toplam katılımcı sayısının 736 olduğu tespit edilmektedir (http://www.ttvets.com, http://www.fbvtt.org).
Özellikle dünya sağlık örgütünün ve ülkemizde de Sağlık Bakanlığı’nın ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın insanların spora aktif katılımları ile ilgili hayata geçirdiği birçok proje olduğu bilinmektedir. “Gelin Spor Yapalım Tek Galibi Dostluk Olsun”, “Koşabiliyorken Koş”, “Sağlığın Adresi Spordan Geçer” ve “Sağlıklı Kentler” gibi projeler bunlardan sadece birkaçıdır. Bu durum insanların spora aktif katılımının gerek devlet gerekse de sivil toplum örgütlerince teşvik edildiğinin güzel bir kanıtıdır. Özellikle elde edilen veriler yeniden hatırlanacak olursa insanların bu teşvik doğrultusunda hareket ettikleri de gözlerden kaçmayacaktır. Ulaşılabilmesi, oynanabilmesi en kolay spor branşlarından biri olan masa tenisinin ülkemizdeki lisanslı sporcu sayısına dayalı olarak yüzün üzerindeki farklı farklı turnuvalara katılım gösterdikleri dikkate alınacak olusa masa tenisinin Türkiye’de turizm anlamında ciddi bir devinimin aktörü olduğu söylenebilir. TMTF’nin faaliyet programına göre sadece 2016 yılı Şubat ayı içerisinde Isparta’da 5 adet farklı ulusal masa tenisi organizasyonu düzenlenmiş ve şehir,değişik yaş gruplarında 327 sporcuya ve bunlarla beraber gelen antrenör ve hakemler hesaplanacak olursa yaklaşık 500 kişiye ev sahipliği yapmıştır. Bu durum; dünyanın gelmiş geçmiş en büyük spor organizasyonu olan olimpiyat oyunlarındaki masa tenisi branşı katılımı ile kıyaslanacak olursa, en son tamamlanan 2012 yaz olimpiyat oyunları istatistiğine göre toplam masa tenisi aktif katılımcıları olan 172 sporcunun 1.9 katına tekabul etmektedir.
4. SONUÇ VE ÖNERİLER
Spor turizminin, turizm içerisinde büyüyen bir alan olduğu gerek rakamlarla gerekse eğilimlerle ortaya çıkmaktadır. Bunu varsayabilmek için her belirleme sürecinde Futbol Dünya Kupası’na ve Olimpiyat Oyunlarını’na ev sahipliği yapmaya aday ülkelerinin çekişmelerine göz atmak bile yeterli olacaktır. Aslında durum bununla kalmamakta, artık diğer spor branşlarının da organizasyonlarını düzenlemek için ülkeler ve şehirler çok sıkı bir yarış içerisine girmektedirler. Sadece ülkemizde 2005 yılından bu yana düzenlenen uluslararası spor organizasyonu sayısı yüzün üstünde olarak bilinmektedir. Özellikle İstanbul’un “2012 Avrupa Spor Başkenti” unvanını alması ülkemizin spor turizmi alanındaki atılımını

ortaya koyar niteliktedir. Bu durum TÜRSAB’ın spor turizmi ile ilgili olan raporlarında elde edilen verilerin de kaynağını oluşturmaktadır.
İnsanların spor vesilesi ile turist sıfatını kazanıyor olması aslında birden fazla turizm alt alanının iç içe geçtiğini anlatıyor olabilir. Öyle ki spor turisti olarak anılan kişilerin hem iş turizmi yaptıkları, hem sağlık turizmi yaptıkları, hem de dinlenme, eğlenme, serbest zamanı değerlendirme turizmi yaptıkları da söylenebilir. Değişen yaşam şartları ve başkalaşan iş alanları, insanları aynı anda birkaç sorumluluğu yerine getirebilme fırsatlarını gözetmeye itmektedir. Dolayısıyla insanlar turizm amacıyla evlerini terkettiklerinde bulunmayı planladıkları turistik bölgede hem sportif aktivite imkânlarını hem de kültürel, rekreatif, gastronomik, vb., diğer turistik imkanları da gözetir duruma gelmektedirler. Özellikle turizm acentalarının planladıkları paket programların içerisinde birçok farklı aktivitenin yer alması bunu düşündürmektedir. Dolayısıyla ülkelerin ya da kentlerin tanınmış kültürel özellikleri ile bütünleştirilen turizm aktiviteleri büyük rağbet görmektedir denilebilir. Spor turizmi çerçevesinde gerçekleştirilen spor organizasyonlarının bu tutuma bağlı hacim kazandığından söz edilebilir.
Devletlerin ve sivil toplum örgütlerinin insanları spora teşvik ettikleri yönünden bakılacak olursa gerek sağlıklı olmak, gerekse de eğlenmek açısından insanların bu yönde hareket ettikleri spor turizmi rakamlarına yansımış bulunmaktadır. Ancak bu bakış açısıyla bu yansıma aktif spor turizmi turistlerinden kaynaklanıyor olmalıdır. Her spor dalına aktif katılım ne yazık ki kolay gözükmemektedir. Ancak masa tenisi branşına aktif katılımın diğer spor alanlarına nazaran daha kolay sağlanabilmektedir. Bu yüzden ki sadece bir uluslararası veteran masa tenisi organizasyonuna bile 40 yaşının üzerinde 4.600 adet sporcunun katılacağı öngörülmektedir.
Ülkemizde bu durum diğer ülkelerdeki kadar karın doyurucu değildir ancak sahip olduğumuz turizm imkânları gözetilecek olursa spor turizmindeki hareket beklentisi açısından iştah açıcıdır denilebilir. Özellikle İstanbul’un kültürel mirasının popülerliği ile Antalya’nın yaz turizmi cenneti olması bunu düşündürücü niteliktedir. İstanbul’un birçok defa olimpiyat oyunlarına aday olması ve 2012 Avrupa Spor Başkenti unvanına sahip olmasının spor camiasında bu yönde bir farkındalık yarattığı şüphesizdir. Antalya’nın da yaz turizminin yanı sıra özellikle futbol ve golf sporunda vitrinde olduğu aşikârdır. Buna bağlı olarak bu fırsatlardan faydalanılıp aktif spor turizmi katılımcılarına sunulacak alternatifler değerlendirilmeye başlanabilir.
Masa tenisi açısından bakılacak olursa ülkemizde TMTF’nin düzenlemiş olduğu resmi ve devlet destekli müsabakalar dışında katılım ücreti alınarak düzenlenen özel müsabaka sayısının çok yeterli olmadığı söylenebilir. Faaliyet programına göre uluslararası olarak düzenlenen üç turnuvanın dışında başka turnuvanın olmadığı gözlemlenmektedir. Spor turistlerinin eğilimleri doğrultusunda turnuva sayısının artırılması ve mevcut turnuvalara daha fazla katılımcı çekebilmek için katılım gösteren spor turistlerinin görüşlerine başvurulması mevcut spor turizminden faydalanma eğilimi hususunda mutlaka ki yardımcı olacaktır.

Türkiye masa tenisi camiasın temel paydaşlarından biri olan TMTF’nin misyonları arasında şüphesiz ki performansa dayalı masa tenisi sporcularının gelişimini kalkındırmak kadar masa tenisi branşının kitlelere yayılmasını sağlamak da vardır. Tük spor yönetimi sisteminde kısmen Türkiye Futbol Federasyonu hariç hemen hemen diğer bütün federasyonların gelir kaynakları arasında en önemli pay devlet tarafından sağlanan gelir olarak bilinmektedir. Turizm ise dünyadaki birçok ülkenin olduğu gibi bizim ülkemizin de en önemli gelir kaynaklarından biridir. Dolayısıyla TMTF’nin masa tenisi turizmini kalkındıracak adımlar atması ülke turizmine ve gelirine katkı sağlayacağı gibi kendi gelirine de katkı sağlayacaktır.
Özellikle ülkemizin gözde turizm ürünlerini bünyesinde barındıran birçok şehrimizde, masa tenisi adına faaliyetlerde bulunan ve TMTF’yi temsil eden masa tenisi il temsilciliği müessesesi bu bağlamda etkin rol sahibi olabilir. Bulunmuş oldukları şehrin turizm imkânları ve masa tenisi spor turizmini kapsayan paket organizasyonlar ile birçok aktif spor turizmi katılımcısını masa tenisi branşında buluşturabilirler. Bunun için TMTF’nin ilgili kurullarının şehirler bağlamında fizibilite çalışmalarını yapmaları gerektiği elzem olarak düşünülmektedir.

 

TÜRKİYE SPOR TURİZMİNDE MASA TENİSİNİN YERİ
THE PLACE OF TABLE TENNIS IN TURKEY SPORTS TOURISM
OKT. OLCAY SALİCİ
Süleyman Demirel Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Spor Bilimleri Bölümü
olcaysalici@sdu.edu.tr
DOÇ.DR. KÜRŞAT ÖZDAŞLI
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümükozdasli@mehmetakif.edu.tr

Yorumunuz ?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yukarıya çık